Sinema Terapi

   Anasayfa 

   Sinema Terapi

    Sinema, son 50 yıldır, tüm yaş gruplarından insanlar için bir eğlenme ve rahatlama şekli olmuştur. Gerçek yaşamın tamamının damıtılarak sinemada sunulması, insana dair her şeyin var olması mümkündür. Bu zenginlik görsel ve işitsel yönü ile insan üzerinde derin etkiler ve duygusal dalgalanmalar yaratmaktadır (Gençöz 2007; Sharp ve ark. 2002). Bununla beraber, uzun bir süredir sinema saldırgan davranışların ortaya çıkışına katkıda bulunduğu için de eleştirilmektedir. Mantıksal olarak, filmlerin bu tarz bir zararlı sonucu ortaya çıkarma yeteneğinin, aynı zamanda, olumlu davranışlar meydana getirerek iyileşme üzerinde de etkili olabileceği ileri sürülmüştür. Bir başka deyişle, bir filmi izlemenin davranışı model almanın ötesinde etkileri olduğu belirtilmektedir (Sharp ve ark. 2002).
    Sinema ve psikiyatrinin temelde uğraş alanı insandır. Sinema da psikiyatri de insan düşüncesini, duygularını, davranışlarını ve hepsinden önemlisi insan dürtülerini odak noktası olarak ele almaktadır. Filmler psikiyatriyi işlemiş, psikiyatristler filmleri incelemişlerdir. Sinema ve psikiyatri birlikteliğinin kaçınılmaz olduğunu Schneider’in (1987), “Psikiyatri var olmasaydı, sinema onu mutlaka icat etmek zorunda kalırdı” sözleri de desteklemektedir (Gabbard ve Gabbard 2002).
    Sinematerapi, tanım olarak, hastanın iç görü kazanması ve optimal iyileşmesinin sağlanmasında, filmlerin metaforlar olarak kullanılması sürecidir. Filmlerde yaratıcı bir şekilde kullanılan ve tekrarlanan metaforlar, davranışların değiştirilmesinde, iç görüyü arttırma ve anlayış geliştirmede önemli rol oynamaktadır (Powell ve ark. 2006; Gençöz 2007). Uygun şekilde kullanıldığında, sinematerapinin sahip olduğu güçlü terapötik özellikleri ile etkili bir araç olduğunun altı çizilmektedir (Powell ve ark. 2006; Powell, 2008). Sinematerapi, Carl Meninger tarafından (1930) oluşturulan bibliyoterapi'den köken almıştır (Gençöz 2007; Sharp ve ark. 2002). 

    Sinematerapinin etki mekanizması 3 aşamada gerçekleşmektedir (Gençöz 2007; Sharp veark. 2002).

    1. Identifikasyon (özdeşleşme): Hastanın filmdeki karakter/karakterlerle kendisi arasındaki benzerlikleri görmesi veya hissetmesidir. Karakterin davranışlarını ve düşüncelerini inceleyerek kendi davranış ve sonuçlarını incelemeye başlamasına aracılık etmektedir.

    2.Katharsis (İç boşaltma): Hastayla benzer problemi yaşayan ve benzer duyguları hisseden karakterin/karakterlerin gözlenmesi sonucu hastanın bastırdığı, farketmediği duygularının ve iç çatışmalarının ortaya çıkması (katharsis) ve böylece rahatlama ve arınmanın sağlanmasıdır.

    3. İnsight (İçgörü): Özdeşim kurulan karakter/karakterlerin duygu ve davranışlarına, yaşadıkları problemlere ve problemleri çözüş şekillerine bakarak (kişilerin kendi travmaları ve çelişkileri ile yüzleştiklerini görmek), kendi yaşamındaki ilişkili durumların çözümünde farkındalık kazanması (hastanın duyduğu yetersizlik, suçluluk ve utanç duygularının azalması) ve benzer yöntemlere başvurması.

    Sinemanın psikiyatri hastalarının tedavisinde yardımcı bir yöntem olarak kullanılmasını araştıran çalışmalara (Şimşek 2003; Gelkopfveark. 2006; Powell 2006; Yu veBae 2008; Pur 2009) göre, literatürde kişilerarası ilişki problemlerinden, depresyon, şizofreni, obsesif kompulsif bozukluk, alkol bağımlılığı gibi hastalıklara, evlat edinme, taciz, tecavüz, kürtaj gibi travmatik durumlara kadar uzanan geniş yelpazede bireysel ya da grup uygulamalarında kullanılabildiği belirtilmektedir. Örneğin, sinema terapinin alkol bağımlıları üzerindeki etkilerinin incelendiği bir araştırmada, alkolün dezavantajları algısının ve alkolü bırakmaya dair öz-yetkinliğin sinematerapiden sonra arttığı bulunmuştur (Pur, 2009). Şizofreni hastalarında, huzursuzluk (tedirginlik) hissini azaltma ve kişilerarası ilişkileri geliştirme amacıyla, 10 şizofreni hastası ile yapılan 7 seanslık sinema terapi çalışmasında (Yu ve Bae 2008), hastaların kişilerarası ilişkilerinde ve kendilerini ifade etmelerinde, endişeli davranışları ve yabancılaşma duygularında düzelmeler meydana geldiği belirtilmiştir. Ayrıca, sistemli ve düzenli bir biçimde komedi filmleri izlemenin şizofreni hastalarında psikopatoloji, öfke, anksiyete ve depresyonu azalttığı ve sosyal beceriyi arttırdığı gösterilmiştir (Gelkopfveark. 2006).

    Pek çok sosyal bilimci, yaratıcı ve spontan olan bireylerin sorunlarla etkili bir biçimde başa çıkabileceklerini ileri sürmektedir. Bu nedenle, yaratıcılık ve spontanlık temel amaçları olan sanat dallarının, bireylerin bu yönlerinin geliştirilmesi amacıyla psikoterapi süreciyle kaynaştırılmasında yarar vardır. Sinema filmlerinin terapide kullanılması, bu çalışmaların son halkalarından biridir.

    Sinematerapi, eğitimli bir profesyonel tarafından bireysel, grup ya da hastaya film izleme ödevi verilmesini, kendini açma ve değişim sağlama amacıyla, karakterlerin ve metaforların kullanılmasını kapsayan yaratıcı terapötik bir girişimdir (Powell 2008).

    Sinema terapinin genel amacı; hastanın yaşamını resmeden bir film belirlemek, hastanın karakterlerle özdeşleşmesine ve problem üzerine içgörü geliştirmesine yardım etmek, karakterlerin hatalarından veya doğru kararlarından kazanım sağlamak, problemin çözümüne teşvik eden stratejiler elde etmektir (Sharp ve ark. 2002; Powell 2008).
    Tekin, Kinyas. SPD,Sanat Psikoterapileri Derneği. "Sinema Terapi". Erişim: 12 Kasım 2020. https://www.sanatpsikoterapileridernegi.org/sinema-terapi.html

Kaynaklar 
  1. Gabbard, GO, Gabbard K. (2002). Psikiyatri ve Sinema. Okuyanus Yay. İstanbul.
  2. Gelkopf M, Gonen B, Kurs R, Yuval M. ve Bleich A. (2006). The effect of humorous movies on inpatients with chronic schizophrenia. The Journal of Nervous and Mental Disease, 194 (11), 880-883.
  3. Gençöz F. (2007). Psinema, Hekimler Yayın Birliği Yayınları, Ankara.
  4. Powell ML, Newgent RA, Lee SM. (2006). Group Cinematherapy: Using metaphor to enhance adolescent self-esteem, The Art in Psychotherapy, 33, 247-253.
  5. Powell ML (2008). Cinematherapy as a clinical intervention: theoretical rationale and empirical credibility. Doctor of Philosophy in Counselor Education, University of Arkansas.
  6. Şimşek EU (2003). Bilişsel-davranışçı yaklaşımla ve rol değiştirme tekniği ile bütünleştirilmiş film terapisi uygulamasının işlevsel olmayan düşüncelere ve iyimserliğe etkisi, Doktora Tezi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı, Ankara Üniversitesi, Ankara.
  7. Sharp C, Smith JV ve Cole A. (2002). Cinematherapy: metaphorically promoting therapeutic change, Counseling Psychology Quartely, 15(3), 269-276.


Yorumlar